8 Eylül 2014

KİTAP ÖNERİSİ: CAHİT ZARİFOĞLU-SAVAŞ RİTİMLERİ

                                                                                                                   
1980/Afganistan-Rus saldırısı

Bir çocuğun gözlerinden savaşı dinlemek ister misiniz? Buyurun..
Düşmanın hain saldırısına İmam dede İshak önderliğinde, küçük bir köyün hayret verici ve bir o kadar disiplinli direnişi..
Cahit ağabeyin şairliğini de eksik etmediği bu roman da ‘seyyid amad’ ın  dilinden bir işgal hikayesi dinleyeceksiniz. Köy halkının yüreklerinde ki kavi iman ve bileklerinde ki yavuz azimle korudukları vatanlarının hikayesini.  Kendi memleketinin yabancısı sayılmanın, yurdunda horlanmanın burukluğu dokunacak satırlardan kalbinize.

11 Ağustos 2014

GECE ERTESİ


GECE ERTESİ

"Avazeyi bu alemde Davûd gibi sal.
 Baki kalan bu kubbede hoş bir sada imiş."

   Bir dostu uğurlamak kaç vedanın hüznünü taşır kalplerimize? Bir kalp kaç hazin hikayeyi sığdırabilir küfesine? Her ayrılık kaç gözyaşı eder ve sayılabilir mi ayrılık üzerine söylenmiş sözler.. Bizim dilimize gelen ne nasihattir ne yakınma.. Lacivert ve yıldızsız bir gökyüzü altında halimi kalbinize izah etme çabası belki sadece.. 

4 Ağustos 2014

KİTAP ÖNERİSİ: YAŞAR KEMAL - ORTADİREK




  ''Azrail gelmişte can talep eyler
   Benim can vermeye dermanım mı var?''

 Nede güzel özetliyor bu iki mısra tüm kitabın yorgunluğunu.. Bu kitabın yorgunlarını.. Ölüm ve nefes arasında ki o ince çizgi nasıl da kıvranıyor Çukurova ya inen yollar boyunca..''Neler çekilirmiş bre, fıkaralık elinden'' dedirtiyor insana bu hikaye. 

3 Haziran 2014

BOMBYX MORİ

     



    Bin dokuz yüzlü yıllarda geldim dünyaya ve henüz gencim. Dünyaya geldiğim semt hakkında pekte iyi espriler yapılmamakla birlikte yinede İstanbul’un bir köşesinde doğduğum için mutluyum. Bu şehri böylesi efsunkar kılan nedir bende hala bilmiyorum. Her neyse. İlk ve orta öğretim hayatımı tamamlamış ve yüksek öğretimim ise hala tamamlamaya çalışan biri olarak devam ediyorum yaşamaya. Ortalama bir zeka seviyesine sahibim. Yazmak macerasıyla tanıştığımda henüz beş yaşındaydım ve ilk olarak ‘baba’ yazmayı öğrendim. İlk çizdiğim resimde ise annem yer alıyordu. Evet yazmak dışında çizmekten de hoşlanırım. Ders notlarının ve fotokopi kağıtlarının boşluklarına gözlüklü ve gülen adam resimleri çizmeye bayılırım. Fakat yazmak daha başkadır benim için. En içten yazdıklarımı genelde otobüs ve hastane koridorlarında yazarım. Minibüs ve parklarda, okulda ve otlak alanlarda yazarken de iyi hissederim. Evde de yazıyorum. Deftere de yazmaktan hoşlanırım. Yıllardır yazıyorum fakat bir