3 Haziran 2014

BOMBYX MORİ

     



    Bin dokuz yüzlü yıllarda geldim dünyaya ve henüz gencim. Dünyaya geldiğim semt hakkında pekte iyi espriler yapılmamakla birlikte yinede İstanbul’un bir köşesinde doğduğum için mutluyum. Bu şehri böylesi efsunkar kılan nedir bende hala bilmiyorum. Her neyse. İlk ve orta öğretim hayatımı tamamlamış ve yüksek öğretimim ise hala tamamlamaya çalışan biri olarak devam ediyorum yaşamaya. Ortalama bir zeka seviyesine sahibim. Yazmak macerasıyla tanıştığımda henüz beş yaşındaydım ve ilk olarak ‘baba’ yazmayı öğrendim. İlk çizdiğim resimde ise annem yer alıyordu. Evet yazmak dışında çizmekten de hoşlanırım. Ders notlarının ve fotokopi kağıtlarının boşluklarına gözlüklü ve gülen adam resimleri çizmeye bayılırım. Fakat yazmak daha başkadır benim için. En içten yazdıklarımı genelde otobüs ve hastane koridorlarında yazarım. Minibüs ve parklarda, okulda ve otlak alanlarda yazarken de iyi hissederim. Evde de yazıyorum. Deftere de yazmaktan hoşlanırım. Yıllardır yazıyorum fakat bir
defter dolusu hiç yazım olmadı. Neyse yeri değil tembel ve unutkan olduğumu söylemenin. Ve son olarak söylemeliyim ki, alımsız, çalımsız, katıksız, insan sever, garip, meraklı, yazan, çizen, bakan, gören, konuşan ve düşünen, o halde varım diye bilen… Ondandır ki varlığın sahibine kıymet biçemeyen biriyim. Kendimi tanımak adına hala büyük bir uğraş veriyorum. Yardımlarınızı beklerim. Teşekkürler.
          
         Lütfen benimle yazılarınızı paylaşın J Çok mutlu olurum. Bissürü mutlu olurum hem de. Şiir, deneme, kısa, uzun öykü, amaçlı amaçsız tüm yazılarınızı okumak için sizi bekliyorum J Şimdiden; iyi ki varsınız ve iyi ki yazdınız…! Diyorum…


                                                                           
                                                                                       BOMBYX MORİ                    

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder